31 Mayıs 2013 Cuma

Güneydoğu tarımı Çocuk İşçilerin sırtında !

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı istatistiklerine göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 12-14 yaş arası yaklaşık 85 bin çocuk başta tarım olmak üzere birçok sektörde çalışıyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde resmi kayıtlara göre çalışan çocuk sayısı 85 bin 488. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde bulunan çocuk işçiliği bölümünde yer alan istatistiklere göre bölgede 12-14 yaş arasındaki 45 bin 649 kız çocuğu, 39 bin 839 erkek çocuğu küçük yaşta ekmek mücadelesi veriyor. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı istatistiklerine göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 12-14 yaş arasında 45 bin 649 kız çocuğu, 39 bin 839 erkek çocuğu başta tarım sektörü olmak üzere çeşitli sektörlerde görev yapıyor. Bakanlık kayıtlarında, 12-14 yaş arası çocukların en çok istihdam edildiği sektörün tarımın olduğu belirtildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın internet sitesinde 'Çocuk İşçiler' bölümüyle yer alan istatistiklere göre bölge illerinde çalışan kız ve erkek çocuk sayıları şöyle:

"Adıyaman: 5 bin 274 kız, 3 bin 582 erkek, Batman: 2 bin 210 kız, bin 885 erkek, Diyarbakır: 9 bin 316 kız, 7 bin 876 erkek, Gaziantep: 3 bin 130 kız, 6 bin 258 erkek, Kilis: bin 433 kız, bin 578 erkek, Mardin: 5 bin 410 kız, 3 bin 818 erkek, Siirt: bin 757 kız, Bin 364 erkek, Şırnak: bin 875 kız, bin 597 erkek, Şanlıurfa; 15 bin 244 kız, 11 bin 886 erkek." 


Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde en çok çalışan çocuk Şanlıurfa'da bulunuyor. Resmi kayıtlara göre, 27 bin 130 çocuğun çalıştığı kentte 15 bin 244 kız çocuğunun hemen hepsi tarım sektöründe istihdam ediliyor. Bölgede çalışan erkek çocuğu sayısı ise 11 bin 886. Çocuk işçi sıralamasında Diyarbakır 17 bin 192 çocukla ikinci sırayı alırken, en az işçi çocuk çalışan il ise Kilis oldu. Kilis'te çalışan çocukların toplam sayısı 3 bin 6. 


İstatistiklere göre 12-14 yaşındaki çocukların ağırlıklı istihdam edildikleri sektör tarım sektörü oldu. Bu sektörde çalışan çocukların toplam sayısı 74 bin 953. İstatistiklere göre, tarım sektöründe çalışan çocuklarda okullaşmaları için büyük çabalar gösterilen kızlar önde bulunuyor. Tarımda 44 bin 411 kız çocuğu işçi olarak çalışırken, 30 bin 542 erkek çocuğu bu sektörde hizmet veriyor. 
Kaynak Haber Ajansı: İha

Minik eller fındık toplamayacak!

Hollanda Dış Ticaret Bakanlığı ve Uluslararası Çalışma Örgütü, çocukların fındık bahçelerinde çalıştırılmaması için proje başlatacak.
Hollanda Dış Ticaret Bakanlığı ve Uluslararası Çalışma Örgütü, çocukların fındık bahçelerinde çalıştırılmaması için proje başlatacak.


Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu, Ordu'da çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaması için Hollanda ile bir proje başlatacaklarını belirtti. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve ILO Türkiye Temsilciliği tarafından ortaklaşa yürütülecek projeyle Ordu'da çocukların mevsimlik fındık işçisi olmasını önlemeyi hedeflediklerini belirten Efendioğlu, projenin 18 ay süreceğini bildirdi. 

ILO Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu, şunları kaydetti:  ''Projenin asıl amacı, ailelerin çocukları tarlaya götürmemesi. Öncelikle ailelerin bilinçlendirilmesi çok önemli. Çocukların tarlaya gitme nedenlerini öğrenmek gerekiyor. Çocuklar, ek gelir getirici faaliyette bulundukları için mi fındık toplamaya gidiyorlar yoksa ailelerin çocukları bırakacağı yer olmadığı için mi fındık toplamaya gidiyorlar? Bu saptandıktan sonra ailelerin gelir kaybını telafi edebilecek yollara başvurulacak ve çocukların çalışmaya gitmek yerine eğitici öğretici faaliyetlere katılması sağlanacak. Proje ile aileleriyle fındık toplamaya gelecek çocuklar tarlalardan çekilecek. Çocuklara, spor ve müzik gibi eğitsel, duygusal ve fiziksel gelişimlerine uygun faaliyetler sunulacak.'' 

Güneydoğu'nun acı gerçeği: Sakat Kalan Çocuk İşçiler

Türkiye'nin diğer bölgelerinin aksine Güneydoğu illeri çocuk yaşta sakat kalan "çocuk işçiler' gerçeği ile karşı karşıya. Gaziantep'te, SGK’nın aylık bağladığı çocuk yaşta sakat kalan işçi sayısı bin 803’e ulaştı.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinden yapılan belirlemeler acı bir gerçeği ortaya çıkardı. Buna göre, Güneydoğu Anadolu illerinin en fazla 18 yaş altı sakat işçiye sahip iller olduğu belirlendi.
SGK'nın 2022 sayılı "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun" kapsamında aylık ödediği kişilere bakıldığında 2011 yılı Ağustos rakamlarıyla Güneydoğu illerinin başı çektiği görüldü.
Türkiye genelinde 18 yaşın altında bulunan 33 bin 607'si erkek ve 23 bin 318'i ise kadın olmak üzere toplam 56 bin 925 sakat işçiye aylık bağlandı. Bu çocuk işçilerin yaklaşık yüzde 30'luk kısmına denk gelen 15 bin 751'inin ise Güneydoğu’nun 8 ilinde bulunduğu belirlendi. Bölgedeki 7 ilde aylık bağlanan çocuk işçi sayısı binin üzerinde gerçekleşirken bu rakam sadece Siirt'te 845 olarak kayıtlara geçti. Aylık bağlanan sakat çocuk işçi sayısı Diyarbakır'da 3 bin 980, Şanlıurfa'da 3 bin 789, Gaziantep'te bin 803, Mardin'de bin 668, Batman'da bin 447, Şırnak'ta bin 142 ve Adıyaman'da ise bin 77 oldu.
Bu rakamların aksine nüfusun yoğun olduğu İstanbul'da sakatlık aylığı bağlanan çocuk işçi sayısı 3 bin 908, Ankara'da bin 723 ve İzmir'de ise bin 731 olarak gerçekleşti. Aylık bağlanan kişilere ise 3 ayda bir ödeme yapılıyor.

SİLİKOZİS HASTALIĞI
Doğu illerinin de çocuk işçilerin sakatlanma oranlarına ilişkin sicili temiz olmazken, Türkiye geneli aylık bağlanan 78 silikozis (kot kumlama) hastasının 62'sinin Bingöl'de olduğu belirlendi. Bunun yanı sıra 10 İstanbul'da, 2 Erzurum'da, birer de Ankara, Malatya, Mardin ve Ordu'da silikozis hastalarına aylık bağlandı.

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Apple'ın Çin'de bulunan iPad ve iPhone üreticisi Foxconn'un Çocuk İşçi Skandalı

Dünyanın büyük elektronik şirketlerinin tedarikçisi durumundaki Foxconn'un Çin'deki fabrikalarında yaşanan skandallara bir yenisi daha eklendi. Şirketin Çin'in kuzeyindeki Shandong eyaletinde yer alan bir fabrikasında 14 yaşındaki lise öğrencilerinin stajer kimliği adı altında çalıştırıldığı ortaya çıktı.

Apple'ın Çin'de bulunan iPad ve iPhone üreticisi Foxconn'un, 16 yaşını doldurmamış öğrencileri stajer kimliği ile çalıştırdığı belirtildi. Shandong eyaletinin Yantai şehrinde bulunan fabrikada yapılan incelemelerde, en küçüğü 14 yaşında olan öğrencilerin çalıştırıldığının belirlendiği, sorumluğunun fabrikaya ait olduğu ve sorunun çözüme kavuşması adına tüm önlemlerin alındığı ifade edildi.

Foxconn, yaptıkları araştırma sonucunda yaşları küçük öğrencileri ortaya çıkardıklarını ve bu öğrencilerin okullarına geri gönderdiklerini açıkladı. Çin'de yasal olarak çalışma yaşının en az 16 olması gerekiyor. Apple, Microsoft ve Hewleet-Packard'a ürün yapan şirket, 16 yaşın altında kaç öğrenciyi bulduklarını ve bu öğrencilerin nerelerde çalıştıklarını açıklamazken, sorumluluğun kendilerinde olduğunu ve özür dilediklerini bildirdi.

Çalışanlarının yaşlarını açıklamamakla eleştirilen Foxconn, müşterileri ve ürünleri hakkında açıklamama prensibine sahip olduklarını ancak Yantai'daki fabrikada Apple adına bir üretim yapmadıklarını teyit edebileceklerini açıkladı.

Yabancı şirketlerin Çinlilere fason ürün yaptırdıkları fabrikaların çalışma şartları son yıllarda dikkat çekmeye başladı. Geçen ay Foxconn, ülkenin kuzeyindeki Taiyuan şehrindeki fabrikasında çıkan ve 2 bin kişinin katıldığı kavga nedeniyle üretimine bir gün ara vermişti. Kavgada 40 kişi yaralanmıştı. Son zamanlarda Tayvanlı şirketin Çin'deki fabrikalarında aşırı çalıştırma neticesinde ölümler ile intihar olayları dünya kamuoyuna yansımıştı.

14 YAŞINDAKİ ÖĞRENCİ İŞÇİ KONUŞTU: ÇALIŞMAYA ZORLANDIK
Çinli bir gazetecinin fabrikada çalışan bir öğrenci ile yaptığı röportajda ise, öğrencilerin okul ve görevli öğretmenleri tarafından çalışmaya zorlandığı ifade edildi. Gece mesailerinde lojistik işlerde çalıştırıldıklarını anlatan 14 yaşındaki bir öğrenci, görevinin atölyede uzman çalışanlara malzeme taşımak olduğunu, sabahlara kadar çalıştıklarını anlattığı aktarıldı. Staj görevini bırakması halinde öğretmenleri tarafından dersi geçememe, mezuniyet belgesi alamama gibi tehditlere maruz kaldıklarını anlatan Çinli öğrenci, hatta okuldan atılma tehdidi bile aldığını dile getirdi.

Haberlerde, yaşanan skandalın ortaya çıkartılmasından önce ilk olarak, Eylül ayının başından itibaren Jiangsu eyaleti ve çevresinde yer alan onlarca okuldan binlerce öğrencinin Foxconn fabrikasında staj amaçlı olarak çalıştırıldığı, staj zamanını dolduran öğrencilerin şirket ile ilişkileri kesilerek okullarına döndüğü vurgulandı. Foxconn'un staj programında, mesleki e öğrencileri 3 ve 6 ay arasında çalıştırılıyor.

Çin resmi televizyonu CCTV'ye gelen tepkiler üzerine olaya müdahil olan gazetecilerin yapmış olduğu araştırmalar sonucu, Yantai şehrindeki skandalın gözler önüne serildiğinin altı çizildi.

1 Mayıs’da bir çocuk işçi…


1 Mayıs; işçinin, emeğin, dayanışmanın ve mücadelenin sembol günü. 
Kutlu olsun! 

1 Mayıs’da her zaman olduğu gibi insanca yaşam için, kapitalizmin sömürüsüne başkaldırı için, eşitlik ve emek için meydanlarda olacağız.

Tüm engellemelere rağmen 1 Mayıs Taksim’de de kutlanacaktır. Buna eminim. Çünkü Taksim Meydanı, 1 Mayıs denildiğinde bir hafızanın dirilişidir. Ve bu hafızayı zihinlerden silmek imkansızdır.

Tüm olumsuz çalışma koşullarına rağmen alın teriyle mücadele eden tüm dostlarımız için 1 Mayıs’da birlik olacağız. Çünkü Türkiye’de işçi olmak çok zor. 

Bu zorluğu üniversiteyi bitirir bitirmez deneyimleme şansım oldu. Güzel Sanatlar’dan mezun olduktan sonra İzmir Kemalpaşa yolundaki bir seramik fabrikasında tasarımcı olarak işe başlamıştım. Biz tasarım ekibi olarak işletmenin içinde çalışıyorduk. Orada tüm gün 1040 derecelik seramik fırınlarının yanında çalışan işçi arkadaşlarımızın mücadelesine ortak oldum. İşte bu yüzden akşam fabrika servisine binildiğindeki bedensel yorgunluğa hep saygı duyarım. 

Akademik yolculuğuma başlamadan evvel, mimar olarak çalıştığım boya firmasında ağır kimyasalların içinde çalışan işçi dostlarımın yaşadığı sorunları da gördüm. 

Gerçekten zor… Fabrikalardaki ve hatta maden ocaklarında ki ağır koşullarda işçi olarak çalışmak gerçekten emek, mücadele ve bedel isteyen bir iş. 

Bu vesile ile tüm işçi arkadaşlarımızın mücadelesi ve bayramı kutlu olsun.

Tüm bu gerçekliğin yanında, 1 Mayıs’da muhtemelen meydanlarda göremeyeceğimiz “küçük emekçilerden” bahsetmek istiyorum biraz. Henüz kendi hakkını koruyamayacak yaşta çalışmak zorunda bırakılmış ya da zorla çalıştırılan “çocuk işçilerden”... 

Ahmet Yıldız adını hatırlıyor musunuz?

14 Mart 2013 tarihinde Adana'da haftalığı 100 TL’ye çalıştığı fabrikada kafası pres makinesine sıkışarak ölen 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız. 

Henüz 13 yaşındaydı. Okula gidip, sokakta top oynaması gerektiği yaşta o fabrika işçisi oldu. İşçi olmanın bedeli ağırdı. Hele onun küçük omuzları için daha da ağırdı. Taşıyamadı. Ve haftada 100 TL karşılığında yaşamından oldu Ahmet. 

İşte Ahmet anısına ithaf edilen DİSK-AR Çocuk İşçiliği 2013 raporunda elde edilen bulgulara göre Türkiye’de istihdam edilen çocuk işçi sayısı 2012 yılında 893 bine ulaşmış. 

DİSK’in raporuna göre, istihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan, 5-17 yaş arası toplam çocuk sayısı ise 2006 yılında 6 milyon 540 bin iken, 2012’de 7 milyon 503 bine yükselmiş. Böylelikle 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmış. 

Rakam inanılmaz! Türkiye nüfusunu 75 milyon olarak ele alırsak, nüfusun neredeyse 8’de 1’i “ÇOCUK İŞÇİ”!

Hadi bir adım daha atalım; Türkiye’deki tüm çocukların %56’sı çalışıyor. Yani memleketimizde her 2 çocuktan 1’i “ÇOCUK İŞÇİ”!

Ve raporun sonuç bölümünden çarpıcı bir paragraf;

“Türkiye’yi Avrupa’nın Çin’i, doğu illerini ise Türkiye’nin Çin’i yapma çabası, çocuk işçiliği açısından, çıraklık, stajyerlik gibi uygulamalar ile kuralsızlık, esneklik ve güvencesizlik ekseninde ağır sonuçlar yaratacaktır. İş kazalarında Çin ile rekabet eden Türkiye, şimdi de çocuk işçiliğinde Asya tipi bir modeli benimsemiş görünmektedir. Ucuz İstihdam Stratejisi ve 4+4+4 sistemi bunun zeminini yaratma gayretinin ifadesidir. Çocuk işçiliği, yoksulluk ve güvencesizlik zemininde yükselen istihdam stratejilerinin yapısal olarak ürettiği bir sonuç olarak görülmelidir. Dolayısıyla çocuk işçiliği ile mücadele bu strateji ile mücadeleden geçmektedir” (Kaynak: http://www.disk.org.tr/)

Evet. 1 Mayıs’da sesi duyulmayan, görünmeyen, okuması gerekirken tarım işçisi olarak, fabrika işçisi olarak, ev işçisi olarak çalıştırılan çocuklarımız için de meydanlarda olacağız.

Onlara hak ettikleri özgürlüklerinin verilmesi ve herkes için insanca, eşit yaşam hakkı için mücadele edeceğiz. Sonuna kadar…

Çocuk İşçiler'in Hayatı Tehlikede


Bir ayakkabıcılar sitesinde çalışan Çocuk İşçiler ile ilgili şok eden bir ihbar geldi: Korumasız çalıştırılan çocuklar uçucu maddelere bağımlı hale geliyor.
Takvim Gazete'sine gelen bir ihbara göre adı açıklanmayan bir şehrimizde ayakkabı imalatında çalışan çocukların ayakkabı imalatında kullanılan uçucu maddelere bağımlı hale geldiği açıklandı. Gelen İhbar metnin devamı ise şu şekilde : 



BAŞLARI DUMANLI 
"Bölge gençlerinin tamamı, binden fazla dükkanın olduğu ayakkabıcılar sitesinde çalışıyor. Benim 2 çocuğum orada gece gündüz kalıyor. Çocukların hepsi kötü alışkanlıklar kazandı. Sigarayı geçtik artık; alkolün dışında da çok kötü alışkanlıklara sahip oldular. Çocuklarımız elden gidiyor. Tiner, balli içinde çalıştıklarından hepsinin başı dumanlı... Çocukların hiçbirinin sigortaları yok. Bu çocukları 1-2 ay götürüyorlar, çalıştırıyorlar. Kötü maddelere alıştırıyorlar. Sigorta yapmamak için 2-3 ay sonra da kovuyorlar. Yerlerine başka çocukları alıyorlar. Kovulanlar gibi onlar da bu yoldan geçiyor. Biz gidip konuştuk ama bizi kimse dinlemiyor. Çocuklar bu kötü şeyleri kullanıyor. Çocuklarımı çekip getiriyorum ama durduramıyorum. Denetim yok. Haftalık 70-100 lira veriyorlar. Sadece bizim mahalleden bildiğim en az 100 çocuk var, buraya çalışmaya giden. Yetkililerden en kısa zamanda bu çocukları kurtarmasını istiyorum."

* * *
MAAŞ OYUNU VAR"Bir tekstil firmasında çalışıyorum. Bankaya 710 TL maaş yatıyor ama 70 TL'yi elimizden alıyorlar. Elinden 300 TL'ye kadar para aldıkları da var. Bizden aldıklarını mühendislere veriyorlar. Ustabaşı memleketlisini tutuyor. Sadece onlara sigorta yapıyor." AKSARAY

* * *
SİGORTA YAPILMIYOR
"Yaklaşık 1.5 yıldır bir lastik firmasın da çalışıyorum. Burada yemekleri yapıyorum. Ancak sigortam yok. Firmadaki çalışanların sadece bir kısmı sigortalı. 'Sigorta istiyoruz' dediğimizde 'Tamam' yanıtını veriyorlar ama bir şey değişmiyor." İSTANBUL 

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Bizim De Sözümüz Var ! Bu Sözlere Kulak Verelim !

Seslerini Duyan Var mı ? Dinleyin onları bakın sizlere ne diyorlar neler onları rahatsız ediyor minik olduklarına bakmayın büyümüşte küçülmüşler İnsanlığa pek çok şey anlatmak istiyorlar onlarında iki kiçik ama anlamı büyük sözleri var dinleyin bakalım bizden ne istiyorlar ? 

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Bu Çocuklar Kötü Şartların Üstesinde Gelmeyi Başardı. Ya Diğer Çocuklar ?

Çocuk yaşlarında işçi yada asker olan bireyler şartları değiştikten sonra diğer çocuklara Çocuk Eğitim Vakfı aracılığıyla yardım etmektedir.

24 Mayıs 2013 Cuma

Ekranın çocuk işçileri !!


Televizyon dizilerinde ve reklâm aralarında son zamanlarda çocuk oyuncularla ne kadar sık karşılaştığımızı fark ettiniz mi? Neredeyse her dizi ve reklâm filminde mutlaka en az bir çocuk oynuyor. Aileler akın akın çocuklarını, oyuncu arayan ajanslara yazdırıyorlar. Peki, çocuklar bu denli göz önünde olmaktan nasıl etkileniyor ve çalışma koşulları bu “çocuk işçiler” için ne kadar uygun?

Yaşıtı diğer arkadaşları onların yerinde olmak için can atıyor. Ajanslarda kayıtlı diğer çocuklar da onlar gibi bir dizide yer almak için sıraya giriyor. Ancak dışarıdan rengarenk görünen çocuk oyuncuların dünyası aslında o kadar da kolay değil. Kendi parasını kazanmanın tadını küçük yaşta öğrenen bu çocuklar, okul ve oyunculuğu da bir arada götürmeye çalışıyor. Ve onların çalıştığı set ortamları Türkiye şartlarında aslında pek de çocuklara uygun değil.

Sine-Sen: “Çocukların sette 15–16 saat bekletildiği oluyor”

Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası Sine-Sen, çocuk oyuncuların çalışma koşulları anlamında normal çalışanlardan bir farkı olmadığı görüşünde. Sine-Sen örgütlenme uzmanı Zafer Ayden’in anlattığına göre, en çok şikâyetçi oldukları konu, uzun çalışma saatleri: “Kimi çocukların günde 15-16 saat setlerde bekletildiği oluyor. Uyku saatlerine dikkat edilmeden, belki öğrenimleri de engellenerek, okullardan rapor alarak çalışıyorlar. Herhangi bir sosyal güvenceleri de yok. Kayıtlı çalışmıyorlar. Sabahın köründen, gecenin bir yarısına kadar çalışan çocukları sette uyurken gördüğümüz oluyor.”

“Ebeveynler, ünlü olma arzularını çocukları üzerinden yaşamamalı”
Yeditepe Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu, olumsuz set ortamlarının çocukların sosyal gelişimini ve eğitim hayatını da olumsuz etkileyebileceğini ve bu konuda ebeveynlere büyük iş düştüğünü söylüyor: “Ebeveynler kendi ünlü, tanınır olma arzularını çocuklarının üzerinden yaşama heveslerine ket vurabilmeliler. Eğitime gelinceye kadar bu çocukların oyun oynamaya ve aylaklık etmeye dahi zamanları olmuyor. Küçük yaşlarında sanayide çalıştırılan çocuklar nasıl içimizi acıtıyorsa, televizyonun renkli, allı pullu dünyasında “yıldız”cılık oynayan çocukları düşünürken de biraz ezberimizi bozmamız lazım.”

Şartlar ağır olduğu gibi, film ve dizilerin öyküleri de çocuklara ağır gelebiliyor. Bazı çocuk oyuncular canlandırdıkları karakterin başından geçenlerden etkilenebiliyorlar. Doç. Dr. Zahmacıoğlu’na göre gerçek-hayal-rol gibi ayrımları ancak 5 yaş ve üstü çocuklar yapabilirler. Bu çocukların yaşlarına uygun bir açıklamayla kafa karışıklıklarının azaltılması gerekiyor.

Avrupa’daki uygulamalarda çocukların çalışması ancak istisnalarla mümkün

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO), 182 numaralı sözleşmesini onaylayan ülkeler çocuk işçiliğinin kötü koşullarını bertaraf etmeye mecbur tutuluyorlar.

İLO’nun 182 no’lu sözleşmesi, çocukların sinema ve televizyon filmlerinde oyuncu, defilelerde manken olarak kullanılmasını, belli şartlar güvence altına alınacak şekilde, her ülkenin iç yasalarına bırakıyor. AB Konseyi de 94/33 no’lu yönergesinde, çocukların çalışma yasağının sadece onların da entelektüel gelişimine katkıda bulunabilecek bazı kültür ve sanat dalları söz konusu olduğunda uygulanamayabileceğini belirtiyor.

Türkiye’de çocuk oyuncuların çalışma saatleri yapımcıların inisiyatifinde

Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde çocuk oyunculara uygun düzenlemelerin varlığına bir örnek, neredeyse tüm oyuncu kadrosu çocuklardan oluşan Harry Potter filmi. Filmin çocuk oyuncuları sette günde sadece dört saat çalıştılar. Bu çalışma saatine saç ve makyaj için harcanan süre de dahil. Türkiye’de ise çocukların çalışma şartları hâlâ ya ailelerin verdiği kavgalara bağlı ya da yapımcıların inisiyatifinde.

“Bez Bebek” dizisinin çocuk oyuncusu Asena Kesinci’nin annesi Ayşe Keskinci de dizi setinde ilk günlerdeki yoğun çalışma saatlerinden sonra tavrını ortaya koymuş: “Sabah başladığımız set saatlerinin bazı aksaklıklar yüzünden gece saat 3’lere 4’lere kadar sürdüğü oldu. Asena’nın uykusuz kaldığı oldu zaman zaman. Ama ben net tavrımı koydum, bundan sonra o saatlere kadar tutmayacağım diye. Şu anda saatler daha uygun.” Anne Keskinci çalışma saatlerinin kimi zaman ünlülere göre düzenlendiğini söylüyor: “Çalışma saatleri çocuklara göre yapılmalı. Yeri geliyor en ünlü kişiye göre ayarlanıyor. Çocuk orada bir oyuncu olarak değil de, -örneğin ben aslında terziyim- benim elimin altındaki bir makas gibi, iplik gibi kullanılıyor. Hâlbuki sette çocuklara ayrıcalık gösterirseniz daha iyi oynarlar, elli kerede çekeceğini bir kerede başarır. Çocuk belli bir saatten sonra uykusuz kalıyor, ondan sonra dağılıyor. Çünkü Asena artık o kadar kopuyor ki başka şeylerle ilgileniyor.”
“Kızımın oyuncu olmasına önce karşı çıktım ama yeteneğini de göz ardı edemem”

Oynadığı sosis reklâmıyla bir anda ünlenen 8 yaşındaki Asena Keskinci, 2 yaşından beri reklâm ve dizilerde oyunculuk yapıyor. Geçen yıl bir de sinema filmi deneyimi olmuş. En başından beri “sihirli” bir dizi de oynamayı hayal eden Asena “Bez Bebek” dizisinden teklif gelince çok sevinmiş. Asena’nın babası Güray Keskinci ilk zamanlar kızının Türkiye’de oyuncu olmasını istememiş: “Şu da bir gerçek ki ben Asena’nın bu sektör içinde oyuncu olmasına, medyatik olmasına karşı çıktım çünkü çocuğun psikolojisi açısından çok zor bir iş bu. Ama girdikten sonra da bir şeyi hakkıyla yapmak lazım. Yeteneği de var görüyorum bunu. Bu yeteneğini göz ardı edip de ‘olmuyor, gelmesin’ demek istemem.”

Asena’nın babası her ne kadar setlerin çocuklara çok uygun olmadığını düşünse de Asena’nın oyunculuk yeteneğini yok saymak istemiyor. Onun kendisi için iyi bir gelecek hazırladığına inanıyor ve bu yüzden bu işe devam etmesine izin veriyor: “Asena geleceği için iyi bir zemin hazırlıyor. Ben o yönden çok seviniyorum. Böyle bir imkânı varken, onun oraya gitmesini engellemek haksızlık olur. Aslında baktığınızda Asena son derece şanslı. Hayatın içinde yetişiyor; oradaki insanlarla tanışıyor, iyi ilişkiler kuruyor. İnsanlarla konuşuyor. Başkalarının oturduğu yerden bakıldığında bu iş yorucu olabilir. Hayatta yorucu olmayan şey yoktur.”

Parkta tanınmamak için gözlük takıyor

Asena ise işinden memnun. Sette onun gibi 2 çocuk oyuncu daha var. Çekim aralarında onlarla vakit geçirebiliyor. Özellikle de senaryoya müdahale edebildiğinde daha mutlu oluyor. Örneğin dizinin geçen bölümlerinden birinde “Pamuk Prenses” olmak istemiş ve olmuş. Ancak yine de ileride oyuncu olmayı hayal etmiyor. O daha önce oynadığı “Hırsız Polis” dizisinin yönetmeni Türkan Derya Güven’i örnek almış ve büyüyünce onun gibi yönetmen olmak istiyor.

Asena Keskinci oyunculuktan keyif alıyor ama ünlü olmak onu rahatsız ediyor. Dışarıda insanların fazla ilgisinden sıkılmış. Kasımpaşalı olan Asena oturduğu semtte parka giderken tanınmadan rahat rahat oynamak için bazen gözlük takıyor.

Bir başka çocuk oyuncu Ayça Turan ise oynadığı dizinin içeriği konusunda Asena kadar şanslı değil. O “Elveda Derken” dizisinde kanser olduğu için evini terk eden bir annenin kızı, küçük Ece’yi canlandırıyor. Ayça’nın babası Murat Turan bu diziye başlamadan önce dizinin içeriğinden etkilenebileceğinden endişelenmiş: “Doğrusu ben başta endişelendim. Çünkü başka bir dizide bir kız çocuğunun diziden ayrılma sebebinin dizideki olaylardan etkilenmesi olduğunu duymuştum. Onu göz önüne alarak ben korkmuştum açıkçası ama şu anda etkilenmiyor.”

Ayça’nın çekim seti saatleri de başlarda fazlasıyla düzensizmiş. Çok erken gidip gece çok geç döndükleri olmuş. Şimdiyse nispeten “düzenli” saatlerde çalışıyor. Ayça’nın annesi Fatma Turan çalışma sürelerini şöyle anlatıyor: “Çekim saatleri değişiyor. Her sabah 8’de gidiyoruz. Bazen öğleden sonra 3’te 5’te dönüyoruz, bazen gece 3’te 4’te dönüyoruz.”

4 yıldır oyunculuk yapan Ayça’nın dizi oyunculuğu geçmişi hayli kabarık. 8 yaşındaki Ayça “Kaybolan Yıllar”, “Sevda Çiçeği”, “Çılgın Yuva” dizilerinde ve birçok reklâm filminde rol almış.

Ayça oyuncu değil, çocuk doktoru olmak istiyor

Ayça Turan dizi oyunculuğunu aslında pek sevmediğini söylüyor. O sıkılınca, ailesi bu işi bırakabileceğini her söylediğindeyse diziye devam etmek istemiş. O aslında en çok hafta sonlarının ona kalmamasından şikâyetçi. Büyüyünce oyunculuk yapmak istemiyor. Onun hayali çocuk doktoru olmak. Annesiyse Ayça’nın savcı olmasını istiyor. Ayça’nın oyunculuktan çok, keyif aldığı asıl iş dublaj. Daha önce oynadığı bir dizide dublajdaki başarısı keşfedilmiş, şimdi dizilerden dublaj teklifleri alıyor. Dizilerdeki birçok küçük oyuncuyu Ayça seslendiriyor. Ailesi Ayça’nın bu işten kazandığı parayla kendi geleceğine yatırım yaptığını düşünüyor.

Ayça Turan’ın kimi zaman hafta içi de çekimi var. Böyle zamanlarda öğretmeninden izin alıp okula gitmiyor. Kaçırdığı dersleri arkadaşından alıp evde çalışıyor.

Oyuncu koçu da setlerin bir başka eksikliği

Ayça’nın ailesinin dizi setiyle ilgili en büyük sıkıntısı çalışma saatleri dışında oyuncu koçu eksikliği. Ayça daha önce başka bir dizide oyuncu koçuyla çalışmış. Anne Turan: “Sevda Çiçeği dizisinde oyuncu koçu vardı. Yönetmenden önce rolünü nasıl yapacağını o anlatıyordu. Şimdiyse Ayça, rolü yönetmenin istediği gibi yapamadığı zaman ‘olmadı olmadı’ diyorlar. Ayça da nihayetinde bir çocuk. Bir taraftan yönetmen yardımcısı bağırıyor, diğer yandan bir başkası, sonunda panik oluyor rolüne adapte olamıyor” diyor.



http://www.habervesaire.com/news/ekranin-cocuk-iscileri-663.html

19.YY Başında Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Etmiş Bir Sosyolog Lewis Hine


Sosyolog ve Fotoğrafçı Lewis Wilkes Hine (1874 -1940)


Sosyolog ve fotoğrafçı kimliğini bir arada bulunduran ve kamerasında dünyayı bir sosyolog gözüyle yansıtan usta bir fotoğrafçı Lewis Hine. Universite’de sosyoloji okuduktan sonra 1903 yılında ilk kamerasını satın alan Hine çektigi kareleri ögretmenliğini desteklemek icin kullanmaya başlayarak belgesel fotoğrafçılığın temellerini attı.

Ayrıca o zamanlarda New York’ta yaşanan fakirlik ve Ellis Adası’ndaki göçmenleri fotoğraflayarak tarihe tanıklık eden karelere de imza attı. Hine fotoğraf aracılığıyla sosyal reformlar gerçekleştirilebileceğine ve insanlarda sosyal bilincin oluşturulabileceğine inandı. Öğretmen olarak özellikle çocuk işçi çalıştırılmasına karşı çıkan Hine’ı Ulusal Cocuk İşçi Komitesi hem araştırmacı hem de fotoğrafçı olarak işe aldı. Tüm ülkeyi 12 ay içinde  dolaştı ve bu çalışmaları sonucunda 1909 yılında çocuk işçilerin fotoğraflarının yer aldığı iki kitap yayınlandı.
1916 yılında en sonunda kongre çocukların haklarının korunması ve 14 yasından küçüklerin işçi olarak çalıştırılmalarını yasaklayan yasayı çıkardı. Yasanın çıkmasına çektiği fotoğraflar ve sekiz yıl boyunca yaptığı çalışmalarla cok büyük katkıda bulunan Hine daha sonra birinci dünya savaşı sırasında Fransa ve Belcika’daki sivilleri fotoğrafladı. 1930-31 yıllarında Empire State Binasi’nın yapımını da fotoğraflayan Hine’in kareleri 1932  yılıda kitap haline geldi. Ancak tüm yaptığı bu çalışmalardan yeterince para kazanamadı ve 1940 yılında sefalet içinde yaşama veda etti.


Çocuk İşçiliğinin Tarihsel Gelişimi

Çocukların çalıştırılması tarihin her döneminde karşılaşılan bir olgu olmasına rağmen 16.yy.’da Amerika’da köle ticareti ve 18-19.yy.’da İngiltere’de Sanayi Devrimi ile trajik boyutlara gelmiştir. Sanayi Devrimi dönemi İngiltere’sinde fabrikalarda çalışan işçilerin üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşmuş ve çocukların yaşları 6’ya kadar inmiştir. Bunun yanı sıra çalışma saatleri ise 15-16 hatta 18 saati bile bulabilmiştir. Yine 1730-1779 yılları arasında Londra’da ölen insanların yarısının 5 yaşın altında olduğu bilinmektedir 1802 yılında İngiliz Parlamentosu bu konudaki ilk düzenlemeyi yaptı ve “Çırakların Bedensel ve Tinsel Sağlığı Hakkında Yasa”yı kabul etti. Bu Yasa bir yandan çocukların korunması gerektiğini ifade ederken diğer yandan da çocukların o tarihe kadar hangi şartlarda çalıştırıldığını ortaya koyuyordu.


20. yüzyıla gelene kadar yapılan düzenlemeler bununla sınırlı kaldı. Ancak Uluslararası Çalışma Örgütünün kurulmasından sonra bu konuda yapılan çalışmalar bir ivme kazanmıştır. Bu çalışmalar kronolojik olarak şu şekilde sıralanabilir:
  • ·         Uluslararası Çalışma Konferansı’nın 1919 yılında yapılan toplantısında çocuk işçiliğine ilişkin ilk sözleşme olan 5 numaralı En Az Çalışma Yaşı Sözleşmesi kabul edildi. Bunu izleyen 50 yıl boyunca kabul edilen 9 sözleşme daha farklı sektörlerdeki  en az çalışma yaşını düzenledi.
  • ·          1973 yılında 138 sayılı En Az Çalışma Yaşı Sözleşmesi ile bütün ekonomik sektörlerdeki çalışan çocuklar kapsam altına alındı.
  • ·         BM Genel Kurulu 1989’da BM Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul etti. Bu, dünya üzerinde çocuk hakları konusunda kabul edilen en kapsamlı sözleşmedir.
  • ·         Çocuk işçiliği ile mücadele eden ulusal programlara uluslararası destek sağlamak amacıyla 1992’de ILO Çocuk İşçiliğinin Ortadan Kaldırılması Uluslararası Programı’nı (IPEC) başlattı.
  • ·         1995’de Kopenhag Sosyal Gelişme İçin Dünya Zirvesi’nde birbildirge ve eylem planı kabul edildi ve çocuk işçiliğinin yasaklanması için bütün ülkelere çağrıda bulunuldu.
  • ·         1998’de Uluslararası Çalışma Konferansı İşyerinde Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi’ni kabul etti. Bu bildirge ile ilgili sözleşmeleri onaylasa da onaylamasa da ILO üyesi bütün devletlerin çocuk işçiliğini ortadan kaldırmakla yükümlü olduğu ifade edilmiştir.
  • ·         ILO 1999’da 182 sayılı Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi ve 190 sayılı tavsiye kararını kabul etti.

Günümüzde çocuklara nasıl davranıldığının bir iç (ulusal) sorun olduğu artık söylenemez. Modern iletişim teknolojileri aracılığıyla dünyanın küçülmesi, gelişmekte olan ülkelerdeki çalışan çocukların durumunu bütün dünyanın gözlerinin önüne sermiş ve çocuk sömürüsünün en kötü biçimlerine son verilmesi yönünde uluslararası baskı yapılmasına yol açmıştır.

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Oyuncu Sendikası Ve Ünlü Oyunculardan Büyük Proje '' Bu Sette Çocuk Var ''


Bu sette çocuk var!

Oyuncular Sendikası, yeni düzenlemelere dikkati çekmek amacıyla 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü bir yürüyüş düzenleyecek.



İSTANBUL - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Oyuncular Sendikası'nın gerçekleştirdiği, birçok kurum, kuruluşun da destek verdiği 'Bu Sette Çocuk Var' kampanyası sosyal medyada da ses getiriyor.
Sanatsal ve kültürel faaliyetler ile reklam faaliyetlerinde yer alan çocukların çalışma koşullarını düzenlemek için yürütülen kampanyayla sektörde farkındalık yaratmak amaçlıyor.
Çocuk oyuncu bulunan setlerde göz önünde bulundurulması gereken kriterler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı öncülüğünde, Uluslararası Çalışma Örgütü, Oyuncular Sendikası, ilgili bakanlıklar ve kurumlar tarafından hazırlandı.

Çalışma Bakanlığı bu durumun değişmesi için, İş Kanunu’nun ‘Çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağı’ başlıklı 71. maddesine 'Sanatsal ve kültürel faaliyetlerde çalışan çocukların çalışma koşulları yönetmelikle düzenlenir' ibaresi eklemeye hazırlanıyor. Oyuncular Sendikası ise düzenlemenin bir an önce yürürlüğe girmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Hemen hemen hazır olan düzenlemelerin yasallaşması için son sözü Meclis söyleyecek.
Oyuncular Sendikası, yeni düzenlemelere dikkati çekmek amacıyle 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü bir yürüyüş düzenleyecek.

21 Mayıs 2013 Salı

Çocuk Oyuncular


Küçük yaşta ünlenen yıldızların hem psikolojilerinin bozulmaması hem de eğitimlerinin aksamaması için harekete geçen Çalışma Bakanlığı, artık 'bu çocuk dizide veya reklamda oynayabilir' onayı verecek. Son yıllarda ülkemizde dizi, reklam ve film sektöründe önemli gelişmeler sağlandı. Bu alanda yapımların artması, bu sektörde çalışan çocukların sayılarında önemli artışı da beraberinde getirdi. 
BU çocuklar ve aileleri için önemli bir gelir fırsatı yaratılmakla beraber, çocukların içinde bulundukları fiziksel ve psikolojik gelişim süreçleri açısından üzerinde düşünülmesi gereken bir takım konuların olduğu da bir gerçek. Nitekim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bugünlerde bu konuya odaklanmış durumda. Bakanlık, 'parlak ve etkileyici görünen bu iş dünyası, gelişimini tamamlamamış yaş grubundaki çocuklar için fiziksel, duygusal ve sosyal riskler içermektedir' düşüncesinde.

893 bin çocuk işçi
 ILO ve UNICEF'in 2011 yılında konuyla ilgili bilim adamı ve uzmanlara yaptırdığı araştırma raporu, özellikle televizyon sektöründe çalıştırılan çocukların son derece olumsuz koşullarda ve korunmasız ortamlarda, gelişim özellikleri ya da durumları göz ardı edilerek çalıştırıldıkları sonuçlarını ortaya çıkardı. Rapor ayrıca, Türkiye ve benzer gelişmekte olan ülkelerde çalışma koşullarının, bu sektörde yer alan çocuk oyuncular için çalışma öncesi, çalışma süresince ve sonrasında uluslararası standartların altında olduğu tespitini de yaptı. Türkiye'de 2012 yılı için yayınlanan en son verilere göre, çalışan çocuk sayısı 6-14 yaş grubunda 292 bin kişi, 15-17 yaş grubunda ise 601 bin kişi.
EKONOMİK faaliyette çalışan 6-17 yaş grubundaki çocukların istihdam oranı yüzde 5,9. Bu yaş grubundaki  istihdam  oranı 2006 sonuçlarına göre aynı kalırken, çalışan çocuk sayısında 3 bin kişilik artış gerçekleşti. Çalışan çocuklar içerisinde kaçının sanatsal faaliyetler içerisinde yer aldığı bilinmiyor fakat sayının artmış olduğu da, dizi-film ve reklam sektörünün gelişimine bakılarak söylenebilir.
ILO'nun en hassas olduğu nokta
ÇOCUK oyuncuların içinde yer aldıkları bulunmaları gereken çalışma ortamının asgari hangi düzeyde olacağına ilişkin, uluslararası yasal düzenlemeler var. Çocukların çalıştırılmasının yasaklanması Uluslararası Çalışma Teşkilatı' nın (ILO) öncelikli görev ve çalışma konuları arasında. ILO, sanatsal faaliyetlerde çalışacak çocuklar konusunda ülkelerin yasal düzenlemeler yapması gerektiğinin de altını çiziyor. 
BELÇİKA, Danimarka, Almanya, Yunanistan, İspanya, Fransa, İtalya, İrlanda ve İngiltere'de, çocuklar için özel düzenlemeler de yapılmış durumda.

Mevcut durumda ne gibi mahsurları var?
ÇOCUK yaşta birkaç dizi ve reklamda önemli rol alıp, büyümeye başladığında ekrandan kazandığı popülaritesini yitiren çocuklar daha sonra önemli ruhsal sorunlar yaşıyor. Cocuklar okullarını aksatırken, akranlarıyla yeterli zaman geçiremiyor. Bu nedenle Çalışma Bakanlığının konuya el atması son derece isabetli.
Bakanlıktan izin alınacak
BU çerçevede, Çalışma Bakanlığının ilgili bürokratları, dizi, reklam ve film sektöründe çalışan çocuklar konusunda konuyla ilgili neler yapılabilir, hangi önlemler alınabilir sorularına cevap bulmak için, bugünlerde bir çalışma yapıyorlar. Ayrıca Çalışma Bakanlığının koordinasyonunda ilgili Bakanlıklar, ILO Türkiye Temsilciliği, UNICEF ve Oyuncular Sendikası ile ortak çalışmalar da yürütülüyor. Bu çalışmalarda da sona yaklaşıldı. Çalışma Bakanlığı, sanatsal faaliyetlerde çalışacak çocuklar için işe başlamadan önce izin alınması gerektiğini kesin olarak belirledi. Bu izinler, ilgili Bakanlıklardan yani Çalışma Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıklarından alınacak. Ayrıca yeni düzenlemeyle işverene bu çocukları çalıştırması durumunda özel sorumluluklar yüklenecek. 
Sanatsal bir çerçeve şart
TÜRKİYE'de de, ILO ve AB Direktifine uygun olarak iş yasamızda çocukların çalıştırılma yaşı ve yasaklarla ilgili hükümler bulunuyor. Fakat, sanatsal faaliyetlerle ilgili bir istisna getirilmesi ve bunun yasal bir zemininin olması gerekli. Nitekim ILO 2011 yılı Uzmanlar Komitesi Raporunda, Türk hükümetinden çocuk oyuncuların sanatsal faaliyetlere katılımına ilişkin izin sisteminin uluslararası standartlar göz önünde bulundurularak kurulması isteniyor.
Psikologlar  sürekli çocukları dinleyecek
İŞVERENLER sürekli denetim altında tutulacak. Bu sektörde çalıştırılacak çocuklar için gerek çalışma öncesi gerekse çalışmaları esnasında sürekli olarak psikologlardan yardım alınacak, çocukların her aşamada psikolojik testlerle çalışmaya uygun olup olmadıkları belirlenecek. Çocukların eğitimlerinin çalışmadan etkilenip etkilenmediği ilgili Bakanlıkların uzmanları tarafından takip edilecek. Sanatsal faaliyetlerle ilgili yapılacak düzenlemenin şekli şartları ve denetim mekanizması çıkarılacak bir Yönetmelikle düzenlenecek.
Ödüllü Bora depresyona girmişti
Bal Filminde Rol Almıştı
SETTE gösterdikleri başarılarla küçük  yaşta üne kavuşan çocuk yıldızların eğitimlerinde sıkıntı yaşandığı gibi, bu çocukların psikolojisi de küçük yaşta gördükleri ilgiden dolayı olumsuz etkilenebiliyor. Bunun en somut örneği de Altın Ayı ödüllü Bal filminin çocuk yıldızı Bora Atlaş'tı. 7 yaşındayken yakaladığı başarıyla dünya basınını peşinden koşturan Bora Atlaş, üzerindeki ilgi azalınca içine kapanmıştı. Derslerinden de soğuyan çocuk oyuncu AKŞAM'A yaptığı açıklamada "Ödül aldığım zaman herkes buraya gelirdi. Bizi birçok yere çağırırlardı. Şimdi kimse kalmadı. Ben onları seviyorum ama beni hiç aramıyorlar" ifadelerini kullanmıştı.


Çocuk Ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik

BİRİNCİ KISIM 
 Genel Hükümler 
BİRİNCİ BÖLÜM 
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç


Madde 1 —Bu Yönetmeliğin amacı, çocuk ve genç işçilerin sağlık ve güvenliklerini, fiziksel, zihinsel, ahlaki ve sosyal gelişmelerini veya öğrenimlerini tehlikeye atmadan çalışma şekillerinin esaslarını belirlemek ve ekonomik istismarlarını önlemektir. 
Kapsam Madde 2 —Bu Yönetmelik, 4857 sayılı İş Kanununun 71 inci maddesi gereğince, 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsar. 
Dayanak Madde 3 —Bu Yönetmelik, 10/6/2003 tarihli ve 25134 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanununun 71 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. 
Tanımlar Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen; Bakanlık : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Müfettiş : Baş iş müfettişi, iş müfettişi ve yetkili iş müfettişi yardımcılarını, Genç işçi : 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişiyi, Çocuk işçi : 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişiyi, Hafif iş : Yapısı ve niteliği itibariyle ve yerine getirilmesi sırasındaki özel koşullara göre; 
  1.  Çocukların gelişmelerine veya sağlık ve güvenliklerine zararlı etki ihtimali olmayan,
  2.  Okula devamını, mesleki eğitimini veya yetkili merciler tarafından onaylanmış eğitim programına katılımını ve bu tür faaliyetlerden yararlanmasını engellemeyen işleri,
  3.  Ağır ve tehlikeli iş : 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 85 inci maddesinde öngörülen yönetmelikte belirtilen işleri, ifade eder.
 İKİNCİ KISIM
 Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılabilecekleri ve Çalıştırılamayacakları İşler ile Çalışma Koşulları               
       BİRİNCİ BÖLÜM
 Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılabilecekleri ve Çalıştırılamayacakları İşler 
 Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Esasları

Madde 5 —Çocuğun ve genç işçinin işe yerleştirilmesinde ve çalışması süresince güvenliği, sağlığı, bedensel, zihinsel, ahlaki ve psikolojik sosyal gelişimi, kişisel yatkınlık ve yetenekleri dikkate alınır. Çocuk ve genç işçiler, okula devam edenlerin okula devamları ile okuldaki başarılarına engel olmayacak, meslek seçimi için yapılacak hazırlıklara ya da yetkili makamlar tarafından yeterliliği kabul edilen mesleki eğitime katılmasına engel olmayacak işlerde çalıştırılabilirler. İşverenler çocuk ve genç işçilerin tecrübe eksikliği, mevcut veya muhtemel riskler konularında bilgisizlik veya tamamen gelişmiş olmamalarına bağlı olarak gelişmelerini, sağlık ve güvenliklerini tehlikeye sokabilecek herhangi bir riske karşı korunmalarını temin edeceklerdir. Çocuk işçilerin çalışmasına izin verilen hafif işler Ek-1’de, genç işçilerin çalışmasına izin verilen işler Ek-2’de ve 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler Ek-3' de belirtilmiştir.
 İKİNCİ BÖLÜM 
 Çalışma Koşulları Çalışma Süreleri ve Ara Dinlenme Süreleri 

Madde 6 —Temel eğitimini tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuz beş saatten fazla olamaz. Ancak, 15 yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre günde sekiz ve haftada kırk saate kadar arttırılabilir. Çocuk ve genç işçilerin günlük çalışma süreleri, yirmi dört saatlik zaman diliminde, kesintisiz on dört saat dinlenme süresi dikkate alınarak uygulanır. Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada on saat olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri birinci fıkrada belirtilen çalışma sürelerini aşamaz. İki saatten fazla dört saatten az süren işlerde otuz dakika, dört saatten yedi buçuk saate kadar olan işlerde çalışma süresinin ortasında bir saat olmak üzere ara dinlenmesi verilmesi zorunludur. 
 Günlük Çalışma Süresinden Sayılan Haller 
Madde 7 —4857 sayılı İş Kanununun 66 ncı maddesine göre çalışma süresinden sayılan hallerin yanısıra;
a) İşverenin vermesi gereken eğitimlerde geçen süreler, 
b) İşverenin işyeri dışında gönderdiği kurslar ve toplantılarda geçen süreler ile yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen mesleki eğitim programlarında geçen süreler, 
c) Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından çalışan çocuk ve gençler ile ilgili olarak düzenlenen konferans, kongre, komisyon ve benzeri toplantılara temsilci olarak katılmaları nedeniyle işlerine devam edemedikleri süreler, çalışma süresinden sayılır. 
Hafta Tatili 
Madde 8 —Çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinleri kesintisiz kırk saatten az olamaz. Ayrıca hafta tatili ücreti bir iş karşılığı olmaksızın ödenir. 
Ulusal Bayram ve Genel Tatil
Madde 9 —Çocuk ve genç işçiler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılamazlar. Ayrıca bugünlere ilişkin ücretler bir iş karşılığı olmaksızın ödenir. 
Yıllık Ücretli İznin Kullandırılması 
Madde 10 —Çocuk ve genç işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz. Yıllık ücretli iznin kesintisiz kullandırılması esastır. Ancak, yararına olduğu durumlarda çocuk ve genç işçinin isteği üzerine en fazla ikiye bölünerek kullandırılabilir. Okula veya eğitime devam eden çocuk ve genç işçilere yıllık ücretli izinleri okulların tatil olduğu, kursa ve diğer eğitim programlarına devam edilmediği dönemlerde verilir. 
ÜÇÜNCÜ KISIM 
 İşverenin ve Devletin Yükümlülükleri
 BİRİNCİ BÖLÜM 
 İşverenin Yükümlülükleri Çocuk ve Genç İşçileri Çalıştıramayacak İşverenler

Madde 11 —Çocuk ve genç işçileri; a) Çocuklara karşı işlenmiş suçlardan hüküm giyen, b) Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş olan, işveren veya işveren vekilleri çalıştıramazlar. İş Sözleşmesi ve Belge Yükümlülüğü 
Madde 12 —İşveren; 
a) Çocuk ve genç işçinin velisi veya vasisine, çocuk ve genç işçinin çalıştırılacağı iş, karşılaşabileceği riskler ve alınan önlemler hakkında bilgi verir. 
b) Okula devam eden çocuk ve genç işçiden çalıştırmaya başlamadan önce, öğrenci olduğuna dair belge ister. Bu belgeyi özlük dosyasında muhafaza eder. 
c) Çocuk ve genç işçinin velisi veya vasisi ile yazılı iş sözleşmesi yapmak zorundadır. 
  İşverenin Eğitim ve Diğer Yükümlülükleri 
Madde 13 —İşveren, çocuk ve genç işçilere, çalıştırmaya başlamadan önce işyerindeki riskler, işe uyum ve kanuni hakları ile işin niteliğine göre gerekli iş başı eğitimlerini verir. İşveren, çocuk ve genç işçinin işe başlamasından önce veya çalışma esnasında, çalışma koşullarında değişiklik olması gerektiği hallerde, bu değişikliği yapabilmesi için aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalıdır; 
a) İşyeri ve işin yapıldığı yerin uygunluğu ve tanzimi, 
b) Kullanılan iş ekipmanlarının şekli, sırası ve bunların kullanılış biçimleri, 
c) İş organizasyonları, 
d) Çocuk ve genç işçilere verilen eğitimin ve talimatların düzeyi. Değerlendirmeye göre çocuk ve genç işçilerin fiziki veya zihinsel gelişmeleri ile güvenlikleri yönünden risk tespit edilirse, en kısa sürede gerekli tıbbi kontrollerin yapılması gerekmektedir. 
                                                               İKİNCİ BÖLÜM 
Devletin Yükümlülükleri Eğitim
 Madde 14 —Bakanlık; 
a) Çalışan çocuk ve gençlerle ilgili konularda ailelerin, işçi ve işveren sendikalarının, meslek kuruluşlarının, işverenlerin, toplum ve bireylerin duyarlılaştırılması ve bilgilendirilmesi amacıyla seminer, toplantı, konferans, sempozyum benzeri eğitim programları düzenler, bu amaçla kitap, broşür, dergi yayınlar ve eğitim materyali hazırlar. 
b) Çalışan çocuk ve gençlere yönelik olarak çalışma ilişkileri, iş sağlığı ve güvenliği, yasal hakları ve benzeri konularda eğitim seminerleri düzenler ve çalışan çocuk ve gençlerin bu programlara katılımının sağlanması için gerekli tedbirleri alır. 
c) Çocuk ve genç çalıştırılan işyerlerinde ve işlerde, kontrol ve denetim yetkisi bulunan kurum ve kuruluşlarda konu ile ilgili çalışanlara bu konudaki mevcut yasal düzenlemeler ve bunların uygulanması ile gerekli diğer hususlarda eğitim semineri verir. 
 İnceleme-Araştırma 
Madde 15 —Bakanlık, çocuk çalıştırılan işyerlerinde ve işlerde, çocuk ve genç işçilerin sağlık durumları, fiziksel, zihinsel, sosyal ve mesleki gelişimleri, iş sağlığı ve güvenliği koşulları ve çalışma ilişkileri konularında inceleme ve araştırmalar yapar. İnceleme ve araştırmalar ile elde edilen bulguları, sorunları ve çözüm yollarını içeren bilgileri yayınlar. 
Koordinasyon ve İşbirliği
Madde 16 —Bakanlık, çocuk ve genç işçiler ile ilgili kamu kurum ve kuruluşları, işçi ve işveren kuruluşları, meslek kuruluşları, üniversiteler ve gönüllü kuruluşlar ile işbirliği yapar ve bu kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlar. 
Yürürlük 
Madde 17 —Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. 
Yürütme
Madde 18 —Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. 
Ek-1 Çocuk İşçilerin Çalıştırılabilecekleri Hafif İşler 
1. Düşme ve yaralanma tehlikesi olabilecek şekilde çalışmayı gerektirecek olanlar hariç meyve, sebze, çiçek toplama işleri, 
2. Kümes hayvanları besiciliğinde yardımcı işler ve ipek böcekçiliği işleri, 
3. Esnaf ve sanatkarların yanında satış işleri, 
4. Büro hizmetlerine yardımcı işler, 
5. Gazete, dergi ya da yazılı matbuatın dağıtımı ve satımı işleri (yük taşıma ve istifleme hariç), 
6. Fırın, pastane, manav, büfe ve içkisiz lokantalarda komi ve satış elemanı olarak yapılan işler, 
7. Satış eşyalarına etiket yapıştırma ve elle paketleme işleri, 
8. Kütüphane, fuar, panayır ve sergi yerlerinde yardımcı işler (yük taşıma ve istifleme hariç), 
9. Spor tesislerinde yardımcı işler, 
10. Çiçek satışı, düzenlenmesi işleri. 
Ek-2 Genç İşçilerin Çalıştırılabilecekleri İşler
1. Meyve ve sebze konserveciliği, sirke, turşu, salça, reçel, marmelat, meyve ve sebze suları imalatı işleri, 
2. Meyve ve sebze kurutmacılığı ve işlenmesi işleri, 
3. Helva, bulama, ağda, pekmez imalatı işleri, 
4. Kasaplarda yardımcı işler, 
5. Çay işlemesi işleri, 
6. Çeşitli kuru yemişlerin hazırlanması işleri, 
7. Küçükbaş hayvan besiciliğinde yardımcı işler, 
8. Süpürge ve fırça imalatı işleri,
9. Elle yapılan ağaç oymacılığı, kemik, boynuz, kehribar, lüle taşı, Erzurum taşı ve diğer maddelerden süs eşyası, düğme, tarak, resim, ayna, çerçeve, cam ve emsali eşya imalatı işleri, 
10. Toptan ve perakende satış mağaza ve dükkanlarında satış, etiketleme ve paketleme işleri, 
11. Büro işyerlerinde büro işleri ve yardımcı işler, 
12. İlaçlama ve gübreleme hariç çiçek yetiştirme işleri, 
13. İçkili yerler ve aşçılık hizmetleri hariç olmak üzere hizmet sektöründeki işler, 
14. Diğer giyim eşyası, baston ve şemsiye imalatı işleri, 
15. Yiyecek maddelerinin imalatı ve çeşitli muamelelere tabi tutulması işleri,
16. Yorgancılık, çadır, çuval, yelken ve benzeri eşyaların imalatı ve dokuma yapmaksızın diğer hazır eşya imalatı işleri,
17. Sandık, kutu, fıçı ve benzeri ambalaj malzemeleri, mantar, saz ve kamıştan sepet ve benzeri eşya imalatı işleri,
18. Çanak, çömlek, çini, fayans, porselen ve seramik imaline ait işler (fırın işleri ve silis ve quarts tozu saçan işler hariç),
19. El ilanı dağıtımı işleri,
20. Cam, şişe, optik ve benzeri malzeme imalathanelerinde üretime ilişkin işler (fırın işleri ve silis ve quarts tozu saçan işler, ısıl işlem, renklendirme ve kimyasal işler hariç),
21. Bitkisel ve hayvansal yağların üretimi ve bunlardan yapılan maddelerin imaline ilişkin işler (karbon sülfür gibi parlayıcı veya tahriş edici çözücülerle yapılan prine veya benzeri yağlı maddelerin ekstrasyon yoluyla yağ üretimi işlerinde ekstrasyon kademeleri hariç), 
22. Pamuk, keten, yün, ipek ve benzerleriyle bunların döküntülerinin hallaç, tarak ve kolalama tezgahlarından ve boyama ile ilgili işlemlerden bölme ile ayrılmış ve fenni iklim ve aspirasyon tesisatı olan iplikhane ve dokuma hazırlama işleri,
23. Balıkhane işleri,
24. Şeker fabrikalarında üretime hazırlamaya yardımcı işler,
25. Araçsız olarak 10 kg’dan fazla yük kaldırılmasını gerektirmeyen torbalama, fıçılama, istifleme ve benzeri işler,
26. Su bazlı tutkal, jelatin ve kola imali işleri,
27. Sandal, kayık ve emsali küçük deniz araçlarının imalatı ve tamiratı işleri (boya ve vernik işleri hariç). 
Ek-3 Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılamayacakları İşler

1. 4857 sayılı İş Kanununun 69 uncu maddesinde belirtilen gece dönemine rastlayan sürelerde yapılan işler, 2. Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işler, 
3. Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinde 18 yaşını doldurmamış kişilerin çalışmasının yasaklandığı işler,
4. Hazırlama, Tamamlama ve Temizleme İşleri Yönetmeliği kapsamındaki işler,
5. Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan işler, 
6. Alkol, sigara ve bağımlılığa yol açan maddelerin üretimi ve toptan satış işleri,
7. Parlayıcı, patlayıcı, zararlı ve tehlikeli maddelerin toptan ve perakende satış işleri ile bu gibi maddelerin imali, işlenmesi, depolanması işleri ve bu maddelere maruz kalma ihtimali bulunan her türlü işler,
8. Gürültü ve/veya vibrasyonun yüksek olduğu ortamlarda yapılan işler,
9. Aşırı sıcak ve soğuk ortamda çalışma gerektiren işler ile sağlığa zararlı ve meslek hastalığına yol açan maddeler ile yapılan işler,
10. Radyoaktif maddelere ve zararlı ışınlara maruz kalınması ihtimali olan işler, 
11. Müteharrik makineler kullanılarak yapılan işler, 
12. Fazla dikkat isteyen ve aralıksız ayakta durmayı gerektiren işler,
13. Parça başı ve prim sistemi ile ücret ödenen işler,
14. Para taşıma ve tahsilat işleri,
15. İş bitiminde evine veya ailesinin yanına dönmesine olanak sağlamayan işler (eğitim amaçlı işler hariç),
16. Meslek eğitim programı gereği staj nedeni ile yapılan çalışmalar hariç, güzellik salonlarında yapılan yüz, vücut bakımı ve estetiği, epilasyon ve masaj işleri,
17. Açık bir şekilde veya uzman hekim raporu ile fiziki ve psikolojik yeterliliklerinin üzerinde olan işler,
18. Toksit, Kanserojen, nesil takip eden genler zararlı veya doğmamış çocuğa zararlı veya herhangi bir şekilde insan sağlığını etkileyen zararlı maddelerle ilgili işler,
19. Eğitim, deney eksikliği güvenlik konusunda dikkat eksikliğine bağlı olarak gençlerin maruz kalabileceği kaçınılması veya fark edilmesi mümkün olmadığına inanılan iş kazası riski taşıyan işler.